26 Ekim 2008 Pazar

Cumalıkızık Gezisi 25 Ekim 08

 http://picasaweb.google.com/leylegihavadagorunce/CumalKZK#
sadece gezi fotoğraflarına bakmak isteyenler için link:





Yola çıktığımızda sonbahar kendini hissettirmeye başlamış haldeydi.hani havalar pırıl pırılken birden bulutlanır,bir rüzgar çıkar,yağmur döküler sonra yine hava aydınlarınır,yanımıza ne alsak,üstümüze ne giysek kar etmez.ıslanmamak için yağmurluk alırız üşürüz,kalın şeyler alırız pişeriz.yanımızda bir bavulla gezmek lazım böyle günlerde.

Cumalıkızık araştırması yaptım internette.son yıllarda yıldızı parlamış bi köy.dizilerin falanda katkısı büyük.nasıl gidilir hakkında bilgi vermeme pek gerek yok.çünkü kaybolmanıza,bulamamanıza imkan yok.adeta Bursa'nın içinde bi mahalleye girer gibi giriyorsunuz ve arkanızda koca bi kent dururken siz kendinizi küçücük şirin bi köyle de buluyorsunuz.çok iyi fotoğraf veren kendine has mimarisi olan evler var.umarım koruma altındadır ve betonarme binalara izin vermezler.bir haftasonu kafa dinlemek,yöreyi yaşamak için gidilebilir.ama gezmekse amacınız iki günde değilde bir gün yeterli olacaktır.

ne yenir? yöreye has bi şey ben göremedim.yani orada yemeden dönmeyin diyebileceğim bir şey yok.aç kalmazsınız ama.her gezi yerinde olduğu gibi bol bol gözlemeci teyzeler var.ama derseniz ki ;
ne alınır? ev yapımı reçeller,el yapımı makarnalar artık klasik oldu böyle yöreler için.ama eğer bizim gibi son baharda gittiyseniz cennet hurması yada trabzon hurmasıda denilen meyvenin göbeğine geldiniz demektir.taze elma,armut bolca bulursunuz.bize mi denk geldi yoksa hep var mıdır bilmiyorum ama kocaman,turuncu pembe kırmızı karışımı mantarları var.bizim gibi hiç yememiş insanlar ürkebilir.şanslıydık ki yerel bi abla acayip tavsiye etti bizde denemeye karar verdik.hani yöreden birinin tavsiyesiyle alıp yemek ne kadar doğru o da ayrı bi şey ama bir anda yöre halkı ve bizim gibi gezginler kapıştı ve yaklaşık 15 dak. tüm mantaralr bitti.bizde önlem olarak kura çekip önce birimizin yemesine bi şey olmazsa diğerimizin yemesine karar verdik.uzun lafın kısası kastamonu,karabük gibi batı karadenizde de bolca olan bu mantarlardan yüre halkı satıyor ve alıyorsa sizde kaçırmayın.nefis etli ve lezzetli bi tür.yörenin ekmekleride çok lezzetli.her yerde de satılıyor.

hala uyanık satıcıların istilasına uğramamış Cumalıkızık köyü'nde

konaklamak isterseniz Mavi Boncuk Pansiyon hemen hemen tek güzel seçenek gibi gözüküyor.biz gidip kalmadık ama kalınacak yerler listemize ekledik.

Bursa'ya bu kadar yakın ve hala kendine has özelliklerini koruyan bu köyü bizim gibi fotoğraf çekip,biraz hava almak isteyenlere tavsiye ederim.evlererine bakmakla doyamayacağınız yöre sizi bambaşka alemlere sürüklerse şaşırmayın

14 Ekim 2008 Salı

Yedigöller Kampı 11-12 Ekim 08

 http://picasaweb.google.com/leylegihavadagorunce/Yedigoller#
sadece gezi fotoğraflarına bakmak isteyenler için link:


Geçen yıl bi türlü gidemediğimiz Yedigöller'e gitmek için soğuklar gelmeden plan yaptık.Yedigöller Bolu il sınırları içinde.çeşitli büyüklükte 7 gölden oluşmakta.
dostlarla beraber çadır kampı yapacağız.TAMZARA TUR firması hepimizi toparladı ve organizasyonu başarıyla gerçekleştirdi.

Ekim ayınında ormanı ayrı bir cümbüşe sokacağı inancımız boş çıkmadı.garip bi durum.ağaçlar,göller kısaca tabiat,fotoğraf makinalarını görünce şımaran çocuklar gibi poz veriyor.onların bu halini gördükçede çekim yapanlarda ayrı şımarıyor.yani yedigöller gezisinin ana temasını şımarıklık benim için.

ağaçların su üzerine cüretkar yansımalarını gördükçe eski Türk filmlerinde hatta çoğumuzun gençliğinde evinin bir duvarında,yakın geçmişte duvar takvimlerinin sayfalarında olan manzara resimlerini hatırlıyorum.çocukluğuma dönüyorum.sanki biraz ötede bir duvarda da kadife ipliklerle dokunmuş,ana teması zevk sefa olan halı asılı olacak ve annem birazdan beni eve çağıracak gibi.
eski yeni arkadaşlarla böyle etkinlikler çok güzel oluyor.özellikle kamp yapmanın ayrı zevki var.imece ruhu canlanıyor.çadır kuruyorsunuz,yemekler yapıyorsunuz,odun topluyorsunuz,buz gibi suda bulaşık yıkıyorsunuz.zaman derdiniz olmuyor.lütfen kendi kendimize soralım.nerede yaklaşık 10-12 arkadaşınızla zevk içinde,zaman sorunu olmadan,herşeyi kendinizin yaptığı bir haftasonu geçirebilirsiniz?

Yedigöller'in bu amaç için çok misafiri oluyor belli.hani deniz kenarına güneşlenmek için havlunuzu erkenden koyarsınız ya sonra saat ilerler havlu komşularınız olur.tesadüf göz göze gelince kafa selamı yaparsınız öyle bi durum var yedigöller'de de.sanki eski yeni arkadaşını alan gelmiş.
Yedigöller'in yürüyüş parkuru kısa.öyle 'ayy yapamamcılar' da gidebilir.ama bu sefer o 'ayy yapamamcılar' çadır olayına takılırlar.onlar artık böyle şeylerden uzak mı dursalar acaba?her zaman dert edecek bi şey buluyorlar.

Yedigöller'de kitabını oku gölün kıyısında,al tuvalini resim yap,ciğerlerine orman havasını çek,gözlerini kapat kuş ve ağaç ların söylediği orman senfonisini dinle,eski dostunla eski günlerindeki şarkıları hatırlamaya çalış,al sevgilini kollarının arasına onu ne kadar sevdiğini söyle...