5 Mart 2009 Perşembe

trekking yapmak isteyenlere özel

yaklaşık 5 yıldan beri doğa yürüyüşleriyle ilgileniyoruz.ilk olarak oradan buradan duyduğumuz aktiviteyi korsan olarak 4 arkadaş icra ettik.o yıl 'günlük yürümek için tura para mı verilir' diye düşünüp tur rotalarını internetten araştırıp sabah erkenden istanbul yakınlarına doğru yola çıkardık.gerçi tura para verecek ekonomik durumumuzda yoktu o yıllarda.piknik+yürüyüş anlamına gelen besi turizm gibi bi deyim bile icat etmiştik aramızda.
(gittiğimiz yerlerle ilgili yazıları yazacağım.)


o zamandan beri bizi tanıyanlar doğa tutkusunun bizde nasıl geliştiğini iyi bilirler.işte o yıllardan beri bu aktivitemizi ilk anlattığım kişilerin çeşitli tepkileri beni acayip eğlendirir.


tepkileri sıralarsam
-en çok ve ilk tepki 'iyi cesaret' oluyor.
-sonra 'yorulmuyor musunuz?'
-'ben hayatta yapamam'
-'tabii çocuk çoluk yok gezin bakalım'
-hatta 'çocuğunuz olsun görürüm sizi' gibi hırslı cümleleride duydum.
tabii bunun yanında
-'iyi yapıyorsunuz'
-'bende denemek isterim' diyenler bile oluyor.

ne kadar yabancılaşmışız doğaya.oysa arkadaşlarımın hemen hemen hepsinin bir köy bağlantısı,taşra geçmişi var.hiçbir şey olmasa bile çocukluğumuzda saatlerce sokaklarda oynanan dönemlerden gelmişiz.yapılan şeyin nesi garip sahiden algılayamıyorum.

eğer bi çiçeğin açması sizi mesut ediyorsa,kuş sesleri içinizi kıpırdatıyorsa sizde denemelisiniz.bu bir yarış değil.ben yapamam edememli cümlelere gerek yok.emekli hoşur teyzeler,ufacık çocuklar bile yürüyor.bir sürü klimanın,elektronik cihazın olumsuzlukları içinde alış veriş merkezlerinde saatler geçiriyorsanız siz doğada uçarak bile gezebilirsiniz demektir.

eğer sizde bu aktiviteye bulaşmak istiyorsunuz tek başınıza bile olsanız denemenizi tavsiye ederim.tur firmaları her konuda yardımcı oluyorlar.

ayakkabı:her sezon bir spor ayakkabısını çöpe göndere göndere biz bu işe giriyoruz dedik ve ilk işimiz iyi bir yürüyüş ayakkabısı almak oldu.sonra zaten gerisi yavaş yavaş geldi.

ilk etapta masraf yapmayın derim.bi deneme yürüyüşüne gidin.yürürken 'nereden düştüm buraya deseniz' bile sonunda mutlu iseniz ilk işiniz sizi yıllar boyu idare edecek yürüyüş ayakkabısı almak olsun.ayakkabının goratex olması önemli.su geçirmeyecek yani.lafuma,slewa,asolo gibi markalar var.bizde lafuma marka orta performansda ayakkabı var.yıllardan beride tık demedi.nazar değmesin.

eğer bizim gibi masraflarınız iki kişilik ise yıllara bile bölebilirsiniz.

ayakkabı en önemlisi idi gerisinde parayı toparlayana kadar şortla,kotla neyle olursa olsun yürüyün.zamanla iç giyimden dışa doğru bi çok özel eşyaya ihtiyaç yada gereksinim duyabilirsiniz.

istanbul'da outdoor mağazalar oldukça fazla.dechatlon kaliteli ve ucuz ürünlerde liste başında.

pantolon:yağmurda,su geçişlerinde zorlanmamak için çabuk kuruyan kumaştan pantolon iyi olur.kadife,kot ve eşofman çalıya falan çok takılıyor.ıslanıncada kuruması zorlaşıyor.artık outdoor mağazalarının kendi markaları bile olmaya başladı.üstelik çokda ekonomikler.ama bende para var alacağım diyorsanız marmot,jack wolfskin markalarda envayi çeşit şeyler var.ama bu donanıma çok takılırsanız yıllarca yürüyüşe gidecek parayı kıyafete verebilirsiniz dikkat edin.
bence azami şeylerle idare etmek en güzeli.doğru şeyler alıp iyice eskitmek gibisi yok.
yağmurluk:bi yağmurluğunuz olsun mutlaka.panço bazen terleme yapabiliyor.belinizi ve kafanızı iyi kapatanları tercih edin.
sırt çantası: terletmeyen cinsten olsa iyi olur.ama gerçekten de ilkokuldaki sırt çantanızla bile yürüyüşe gelebilirsiniz.ben tchibo'dan 20 liraya bana mükemmel gelen bi sırt çantası edindim.
bizim bir yürüyüşümüzde ayakta kösele yumurta topuk ayakkabısıyla,elince pazar poşetiyle bi abi bile gelmiş acayipde keyif almış ve keyif vermişdi.bizim donanımızı görünce dalgasınıda bi güzel geçmişti.
baton: böyle çubuklardan da alabilirsiniz zamanla.yürümeyi kolaylaştırdı,yormadığı söyleniyor.su geçişlerinde de kolaylık.bende henüz yok.alsam mı diye düşünmekteyim.ama yolda bulacağınız sopayla bu işinizi bedavaya da getirebilirsiniz.
yani bu işe girdiğinize karar verin önce.yoksa evde öylece duracak zavallı bir sürü eşyalarınız olur birden bire.
üst kıyafet:bi polarınız yada ona benzer bi şeyiniz olsun.yürüdükçe üşümezsiniz korkmayın.sadece terlersiniz.terletmeyen,boğmayan üst kıyafetleri tercih edin.hep yazar tur firmaları inceden kalına doğru.yedekte alın bi şeyler yanınıza.durunca rüzgar çarpar diye hafif bi şeyler giyersiniz.kendinizi iyi kollayın.hasta olursanız sevdikleriniz bir daha yollamaz sizi.
içlik:kış yürüyüşü yapacaksanız içlikde iyi olur.o boyuta gelince zaten benden çok şey biliyor olacaksınız.
liste teknolojik aletlerle sürüp gider.onlar ne midir?bir sürü para demektir.
fotoğraf makinası:ilk olarak averajdan profesyonele doğru fotoğraf makinası ve bir sürü aksesuarı masrafınız olur.
tavsiyem eğer fotoğraf çekme işine hobi olarak girecekseniz biran evvel girip en havalısından güzel bi makina almanız.çünkü eğer parti tipiyle başıyorsanız sonra bana slr değil de biraz daha iyi bir makina kurtarır diye makina değiştirirsiniz.sonra bu iş kanınızda gezinen bakteri gibi sizi sarar.slr peşine düşersiniz.ama bu arada bi çok yöreyi gezip bitirmiş olursunuz.sonra tekrar oralara gitmek fotoğraflamak için başa dönersiniz.işte bu yüzden içinizde bu yangın başlar mı başlamaz mı iyi bi tartın.
kamera da belgelemek için başka bir alternatif.
dürbün süper olur bence.bende bir tane dürbün almak istiyorum.çünkü artık kuşlar çok ilgimi çekmeye baladı.
hatta param olsa iyi bir ses kayıt cihazı bile alırım.doğada türlü türlü ses kaydetmek güzel olabilir.
uyku tulumu:eğer çadır konaklamalı aktivitelere bulaşacaksanız (-ki herkes önce 'mmm çadır hiç bana göre değil' der.sonra mutlaka dener.) uyku tulumu almanızı tavsiye ederim.günün birinde dağ yürüyüşlerinede gideceğinizi hesap edip yüksek irtifaya uygun tulum alırsanız karlı çıkarsınız.
son paragraf yenibaşalyanlar için çok uzak gözükebilir.inanın bana da öyle gelmişti.ama içine girdikçe daha çok yer,yöre görmek için herşey mübah oluyor.
aklıma bu işe bulaşma ihitimali olanlar için bunlar geldi.çocuğunuz varsa aksesuarlar daha da değişiyor.
son sözlerimi denemeden yapamam diyenlere yollamak istiyorum.bırakın kendinizi yürüdükçe yanağınızı öpen rüzgara,üstünüz başınız toz toprak olsun,belinze kadar çamur,yorgunluktan bacaklarınız tutmasın ne olur.ne kaybedersiniz.hep kaybetme hesapları yapmayın.birazda kazandıklarınıza bakın...