27 Nisan 2009 Pazartesi

Kapadokya Gezisi 23-26 nisan 09

sadece gezi fotoğraflarına bakmak isteyenler için link:
http://picasaweb.google.com/leylegihavadagorunce/UrgupGoremeIhlaraVadisiKaymaklYeraltSehriAvanosDerinkuyuYeraltSehriKZLCukur#

Kapadokya,Bülbüller ve Yeni Türkü
başka türlü bir şey
benim istediğim
ne ağaca benzer
ne de buluta
burası gibi değil
gideceğim memleket
denizi ayrı deniz
havası ayrı hava


sadece gezi fotoğraflarına bakmak isteyenler için link:

Kapadokyayı görmek eski bir hayal idi bizim için.Eski dediğimiz belki 15 belki de 20 yıllık bir hayal..Yeterli paramız olduğunda vaktimiz olmadı, vaktimiz olduğunda da paramız yoktu.Ve en sonunda 2009'un Nisan ayında bu ikisini bir araya getirebildik ve düştük yola.Eski bir hayalin peşine sevdiğimiz eski şarkıları dinleyerek gitmeye karar verdik.Kapadokya ateşinin ilk içimize düştüğü yıllarda araba tekerleği boyutunda walkmanlerimizden kasetlerini dinlediğimiz Yeni Türkü bizce çok yakıştı bu seyahate...


Kapadokya'nın güzelliğinin yanı sıra yürüyüş parkurlarıyla da çok ilgiliyiz.yürüyüş programlı bir yer ile anlaşacakken yeterli katılımcı bulunamamasından tur iptal oldu.koskoca İstanbul'da Kapadokya'yı yürüyerek dolaşacak 10 kişi yokmuş.önemi yok...
çantalar,kumanyalar,tozluklar,kaybolmaya karşı düdük,bıçak,kibrit,yürüyüş ayakkabıları,pantolonlar,yağmurluklar,fularlar,güneş kremleri,ilaçlar,en önemlisi fotoğraf makinesi, her şey hazır.kara yolları ve kapadokya bölge haritası hemen elimizin altında.internetten edindiğimiz bilgilerde yanlarında.

Bizim gibi az maliyetli,yürüyüşlü bir gezi planlıyorsanız yazının gerisi daha faydalı olacaktır.peribacası nedir,nasıl oluşmuş,bu memlekette kimler yaşamış,tarihi diye bi araştırma içinde iseniz apayrı bi şey arıyorsunuz ve bu yazı size pek fazla yardımcı olamaz demektir.zira bu sorularınızın cevabını bilmesine biliyorum ama internetten copy paste yapmak istemiyorum :)
ulaşım için:varsa özel arabanız en iyisi.orada gezerken vakit kaybetmezsiniz.ama araba yok ise oradan kiralayabilirsiniz.oda olmaz ise biraz zorlayıp gezi rotanızı daraltırsanız yine yapacak çok şey var.yolculuk için dinlenmesi gereken en iyi grup kesinlikle Yeni Türkü.


istanbul-Göreme yaklaşık 750 km.İstanbul,Bolu,Ankara,Kırıkkale,Kırşehir,Hacıbektaş,Mucur,Avonos ve nihayetinde Göreme...hiç yorucu olmayan,virajsız,sakin bi yolu var.
gitmek için bir alternatifte Ankara'dan sonra Aksaray üzerinden olabilir.Hemen hatırlatayım bu yol üzerinde tuz gölünü görmeden geçmeyin.biz daha evvel tuz gölünü görmüş ve fotoğraflamıştık.
Konaklama için:çeşitli fiyatlarda alternatifler var.biz Göreme'de kaldık.Göreme,Ürgüp,Avanos,Mustafapaşa hepsindeki oteller bu işi iyi biliyorlar.odalarda ihtiyacınızı görecek bir çok şey sağlanmış durumda.bizim için gezilerde otel demek; yürüyüşten dönünce sıcak su bulabileceğin,temiz olan,gece soğuk ise kaloriferi olan üstü kapalı ve uygun fiyatta olan mekandır.kaldığımız yerde bunu sağladı zaten.peri cave otel: http://www.pericavehotel.com/
müzekart çok önemli.yok ise batarsınız.gezimiz boyunca 1 kişi 80 liralık müzeye müze kart sayesinde bedava girdi.müze karta nasıl sahip olursunuz artık bunu da yazmayayım.her yerden alabilirsiniz.20 lira.
bölge aktiviteleri:Göreme'de her türlü aktivite yapacak firma bulmak mümkün. atv safari,at safari,yürüyüş,balon gezisi her şey var.hemen belirteyim balonları biz ancak fotoğraflayabildik.zira ziyadesiyle pahalıydı.
Biz yürüyüş ile ilgilendiğimiz için diğer aktiviteleri kendiniz araştırırsınız artık.Yürüyüş rotaları çok belirgin,kolay kolay kaybolmazsınız.biz iki kişi günde ortalama 6 saat yürüdük.yöre halkı bu konuda çok yardımcı oluyor.eğer tedirgin bir yapınız var ise yerel rehberde bulabilirsiniz.
akşamları:ürgüp,göreme akşamlarında bi eksiklik vardı.şarabıylada ün yapan bu bölgede şarap içip sohbet edebileceğiz pek alternatif yok.bozcaada'yı bilen bilir.her köşe başında her keseye uygun şarap satan mekanlar vardır.biraz ona benzer yerler aradık.girdiğiniz her mekanda her türlü içkiyi bulabilirsiniz bi sorun yok o konuda da yılın her mevsimi sezon olan bi yörede alternatif yerler açısından biraz kısır gördüm.belkide kriz onları erken vurdu,belki de çoğunluk turla geldiğinden tur firmaları farklı yerlere yönlendiriyor insanları.
açıkçası bizim şaraplar şöyle iyi böyle iyi diyen yörede,mahsen havasını yakalamış,tatlı bi müzik eşliğinde yemek yemesenizde şarabınızı yudumlayacağınız,makul fiyatlarıyla 3 akşamınızıda burada rahat rahat geçireceğiniz bi mekan eksikliğini hissettim.aradımda üstelik.eminimde vardır.ama biz bulamadık.onun yerine çok sıcak bi mekan bulduk.ottoman kitchen yöresel yemekleri canlandırmaya çalışan çok samimi çalışanları olan bir mekan.her akşam oradaydık.
1.gün:Kızıl vadi,Pembe vadi,Göreme açık hava müzesi,Çavuşin,Kızıl çukur,Çavuşin,Uçhisar...
ortahisar ve uçhisar görmeye değer.kızıl vadi,Pembe vadi,açıkhava müzesi,çavuşin bölgesini ve adını hatırlayamadığım diğer vadilerini hep yürüdük.havası çok kuru.bölgenin yapısı,tarihi yerleri ile ilgili bilgi vermeyeceğim zira internette fazlasıyla bulabilirsiniz.parkur çok kolay.öncesinde biraz yürümüş olan herkes çok rahatlıkla tamamlar.zaten bir çok noktadan kestirme çıkışlar var.biz yaklaşık 10 saatlik bir yolculuk sonrasında 10 saatimizi bu vadilerde geçirmişiz farkında olmadan.o kadar büyüleyici.
eğer Göreme'de kalıyorsanız hiçbir vasıtaya gerek duymadan parkuru bitirebilirsiniz.zira gezilerde araba başa bela bile oluyor.çünkü sonunda ne yapıp ne edip arabanıza ulaşmak zorundasınız.

fotoğraflar umarım oradaki atmosferi biraz olsun hissettirir.


























2.gün:Kaymaklı yeraltı şehri,Derinkuyu yeraltı şehri,Ihlara vadisi,Turasan Şarap Fabrikası...
hepsi için araba gerekir.Ürgüp Nevşehir yolu üzerinde önce Kaymaklıyı sonra Derinkuyuyu gezebilirsiniz.Kaymaklı yeraltı şehri hayatımda girdiğim ilk yeraltı şehriydi.çok etkilendim.yeraltı şehirlerinin dar ve alçak tünelleri,geçitleri var.kaymaklı'da biraz daha geniş.
Derinkuyu için tavsiyem eğer önünüzde arkanızda kalabalık grup var ise bekleyin onlar gezsin siz sonra gezin.zira o kadar dar yerlerde kalabalık biraz bunaltabiliyor.ben Derinkuyu'yu bitiremeden çıktım.okul gezisine gelen enerjik gençler zaten dar olan koridorları daha bi dar ettiler.sanırım müze gezmeyi,toplu olarak aktivite yapmayı falan bizim ergenler hiçbir zaman öğrenemeyecek.sürekli bi bakın biz buradayız diye dikkat çekme çabası ve akabinde gürültüleri var.çevreyi ne kadar rahatsız edersek varlığımızı o kadar ispat ederiz modeli.ergenlik işte.
kaymaklı yeraltı şehri yada özkonak yeraltı şehri çıkışında köylü kadınların yaptığı bebeklerden alın bence.harika işlemeli fistanlarıyla çocukluğumun kitaplarındaki anadolu kadını resimlerini anımsattılar bana.
Ihlara,Ihlara,Ihlara aşkım Ihlara.çocukluğumun coğrafya derslerinin vazgeçilmez vadi örneğidir Ihlara.iki tarafınız kaya,kaya demek biraz kaba bile kaçıyor.
iki tarafınız kayalara oyulmuş kiliseler,altlarında yem yeşil doğa,tam ortada melendiz.kuş,sesleri,ibibikler,bülbüller,kartallar,leylekler,atlar...parkur 14km diye öğrenmiştim.yöre halkı 10km dedi.ıhlaradan girişte baya bi kalabalık gruplarla yürüyorsunuz.hoşur teyzelerden okul çocuklarına kadar bi güruh var.ama hepsi vadinin ortası sayılabilecek belisırma denen yerde kopuyor.kimi yemek yiyor,kimi yürüyüşü tamamlıyor.ilerisinde ise sadece üstte belirttiklerim ve sizi.
içindeymişik yeşilmişik sazmışık...
parkur çok belirgin.biz ilk etabı kalabalıktan uzaklaşalım diye biraz aceleyle geçtik.sonrasında ise yemek molası ve fotoğraf molalarıyla yaklaşık 4 saatte bitirdik.sonunda selime'ye varıyorsunuz.
eğer arabanızla gittiyseniz arabanızı Ihlara girişinde bırakın.Selime'ye yürüyün.orada bulunan Çatak kır lokantasından Ihlara'ya arabanıza dönmek için araç tutabilirsiniz.20-25 liraya bu dönüşün maliyeti.
ciğerlerinizde kır havası,ayaklarınızda tatlı bi yorgunluk,yüreğinizdeki huzur bu günün kazancı olacak.
dönüşte Ürgüp Turasan'dan şarabınızı almayı unutmayın.tadımda yapabileceğiniz fabrikadan mutlu mutlu otelin yolunu tutabilirsiniz.
3.gün:zemi vadisi,gomeda vadisi,sinesos (mustafapaşa),zelve,paşabağı,özkonak yeraltı şehri,gülşehir ve kızıl çukurda gün batışı...
bugün son gün ve gezilecek çok yer var.
zemi vadisi ile başlıyoruz.göreme açık hava müzesi yolu üzerinde.göreme'de konaklıyorsanız arabayla gitmenize gerek yok.rotası belli.5,6 km. uzunluğunda vadi yürüyüşü.açıkçası yapılacak görülecek o kadar çok yer kalmışken zemi biraz vakit kaybı oldu.ama buna diğer yerleri görünce karar verdik.aklımda benim hep gomeda vadisi,sinesos vardı.1 saat gidiş bir saat dönüş yetti bize zemide.vadinin sonuna kadar gitmedik.


mustafapaşa (sinesos) Ürgüp'ün güney çıkışından çıkınca çok yakında.eski bir rum köyü.zaten kendinizi içanadolu değilde egede hissedeceksiniz.dönüşte burada çay içmeye karar verdik ve gomeda vadisine doğru yola koyulduk.
mustafapaşa (sinesos)-gomeda birbirine çok yakın.bir dağın ucundan vadi içine girişiniz var.tatlı su geçişleriyle dolu patikası size huzur veriyor.aracımız dağ ucunda olduğundan sonuna kadar gidemeyeceğiz.1 saat gidiş 1 saat dönüş diye karar verdik.gomeda beni çok etkiledi.harabeleri,kiliseleri,güvercinleri var.
gomeda diye bir filmde varmış diye duymuştum ki dönünce araştırdım türk korku filmiymiş.iyiki gitmeden seyretmemişim.söz verdiğimiz gibi sinesos'da çay molası verdik.
sırada zelve.3 vadiden oluşan zelve bolca turisti ağırlıyor.eğer siz 'ben tek başıma ıssızda yürüyemem' diyorsanız zelve tam size göre.600-800 m lik vadi içinde ufak yürüyüşler yapabilirsiniz.müze ve ören yerlerinin hala yaz uygulamasına geçmediğini düşününce biraz hızlı geçtik zelve'yi.


zelve dışına çıktığımızda haritada nereye gitsek telaşımızı gören bi abi bize paşabağı'nı mutlaka görmemizi söyledi.abi hasbelkader okuyorsan teşekkür ederim.zira paşabağ tipik çocukluğumuzdan beri bildiğimiz peribacalarını çok ve yakından göreceğimiz bi mekan.burasıda turistden nasibini almış.tüm tur otobüslerinin uğrak yeri olmuş.harika fotoğraflar çekebilirsiniz.


paşabağından sonra vakit yetmeyeceğinden özkonak yeraltı şehri yada gülşehir arasında karar vermek zorunda kaldık ve özkonak yeraltı şehrine karar verdik..
avanos üzerinden gidilen özkonağa geldiğimizde saat 17:15 di.görevli bizi içeri almak istemedi.zar zor ikna edip hayatımızın en hızlı gezisini yaptık.7 dakikada çok dar ve alçak yeraltı şehrini gezdik.burasıda kaymaklı yeraltı şehrinden sonra vakit kaybıymış.
şimdi ver elini kızıl çukur ve güneşin batışı.kızıl çukur seyir tepesininde olduğu girişinde bi abinin 3 liraya bilet kestiği,ilk gün gezdiğimiz vadilerin tepelerinde bi nokta.şarabımızı açtık,elmaları soyduk,biraz peynir ve çerezle konumumuzu aldık beklemeye başladık.herkes,şarabını alan,sevgilisini kapan buradaydı.adeta bir ayin gibiydi.hatta güneş batarken görevli jandarmalar bile donup kaldılar.acele ederseniz ve makinanız müsait ise harika fotoğraflar alabilirsiniz.


eğer bu bölgeye geldiyseniz ve güneşin doğuşunu hep kaçırıyorsanız,kesinlikle güneşin batışını an an izleyeceğiniz kızılçukur'a şarabınızı alıp gitmemişseniz çok çok şey kaçırmışsınız demektir.
Kızıl çukur'da güneşin batışını syrederken bilin ki sizi sarhoş eden sadece içtiğiniz şarap olmayacak...
notlar:
kapadokya gezisi olmazsa olmazları:
-Ihlara vadisi,
-kızıl vadi,pembe vadi bölgesi yürüyüşü,
-kızılçukur güneşin batışı,
-gomeda vadisi yürüyüşü,
-paşabağ,
-zelve,
-turasan şarapları,
-yeni türkü
-yeni türkü
-yeni türkü
yanınıza mutlaka alın:
-karayolları ve bölge haritası
-müzekart
-tirbüşon
-fotoğraf makinası
-fener

12 Nisan 2009 Pazar

Menekşe Yaylası Yürüyüşü 11 nisan 09


geziden geriye kalanlar:
-sezona merhaba demiş tatlı tatlı ağrıyan bacaklar
-mor çiçekler,ağaçlar,kuş sesleri-ruhunuzu temizleyen bir dere
-toz toprak olmuş pantolonlar

sadece gezi fotoğraflarına bakmak isteyenler için link:
http://picasaweb.google.com/leylegihavadagorunce/MenekseYaylasi#



hava açıyor kapatıyor, çeşitli oyunlarla bahar kendini bi hissettiriyor,bir gizliyor.bizim ruh halimizde ona göre şekilleniyor.nisanın 11'i oldu ve biz hala doğaya bütünleşemedik.
bi çok tur firmasıyla konuştuk ama çoğu yeterli sayıya ulaşamadığından gezilerini iptal ettiler.son anda bukla ile menekşe yaylasına gitmeye karar verdik.
gitmek isteyenler için bilgi vereyim.sadece bukla değil günlük yürüyüş düzenleyen bi çok firma var.bir çoğunuda takip ediyorum.genelde kahvaltı,ulaşım,öğle yemeği ve rehberlik hizmeti aynıdır bu firmalarda.aynı günde bi çok noktaya program yapsalarda son anda herşey değişip turun iptali bile söz konusu olabilir.tüm katılımcıların isteği aynı olmuyor tabii ki.bazıları su geçişli zorlu parkur isterken,bazıları yormayan yöreleri yada gitmediği yerlere gitmek ister.böyle oluncada zaten az olan yürüyüşçü sayısı gittikçe bölünürde bölünür.

menekşe yaylası istanbul'un dibinde desem yalan olmaz.yuvacık barajının yuarılarında parkurumuz başlıyor.parkur çok kolay,güvenli.önce dik bir tepeye tırmanmanız gerekiyor.biraz zorlayan yönü o.gerisi kolay.biz gittiğimizde doğa tam uyanmamıştı.yeni yeni menekşeler açıyordu.yaklaşık 4 saat süren yürüyüşün ardından sucuk partisi ve alm. folyada helva bombası.

sonra patikadan araca doğru güzel hafifi bir yürüyüş.


5 Nisan 2009 Pazar

60 yıl yeter NATO dağıtılsın


4 nisanda kadıköy'de NATO'ya hayır,60 yıl yeter dedik.beklediğim kalabalığı bulamasamda oradaydım,karşıydım sesimi duyurmaya çalıştım.küresel bak'ın renkli aktivistleri arasında yerimi alıp saatlerce 'obama boşuna gelme afganistan'a asker yok' diye haykırdım.

nato için yazacak hiç bir şeyim yok.dünyaya ne getirdiği neleri yok ettiğini meraklıları zaten biliyor.hakiki bilgileri almak isterseniz http://www.kureselbarisveadalet.org/ adresini tavsiye ederim.