16 Ocak 2006 Pazartesi

Minik Avrupa Turu Bölüm-2 Viyana 06

sadece gezi fotoğraflarına bakmak isteyenler için link:
http://picasaweb.google.com/leylegihavadagorunce/Viyana#

Budapeşte'den Viyana'ya otobüs ile geçerken ocak ayında,gündüz vakti bile -3,-5 olan hava sıcaklığında,her yerin kar olupda yolların bu kadar açık,bakımlı olması ilk dikkatimizi çeken şey oldu.otobüste herkes 'bizim milletimizin neyi eksik be kardeşim.demek ki isteyince oluyormuş' diye serzenişte bulundu.haklılardı. yıllarca yurt dışını gözümüzde büyüttüler bizim.hep ulaşılamaz refahını gurbetçi hemşehrilerimizden ağzımız açık dinledik.'ama orası avrupa' diye hep kaderimizi kabullendik.sanki marstan bahsediyoruz.Türkiye'de sosyal haklar ve özgürlükler adına hep hakkımızı yiyorlar.insanlar birbirlerine bile devletin kendilerine davrandığı gibi saygısız davranıyor.ben bu turda anladım ki bahsettiğim konulardan ötürü biz 1-2 yüzyıl gerideyiz.

Viyana Budapeşte'den daha sanat kokan şehir.müzeleri,sokak sanatçıları,mimarisinden etkilenmemek imkansız.Viyana gittiğimiz yerlerde en çok Türk'ün yaşadığı şehir aynı zamanda.elini sallasan Türk'e çarpıyor.hatta 'Bayramınız Kutlu Olsun' diye yazmış çoğu mağaza.

Pastalarıyla ünlü Viyanada aradığımız 19.yy'dan kalma freud ve troçki gibi isimleri müdavim yapmış CAFE GRIENSTEIDL'i bulduk.pastalar gerçekten de tablo gibi.işte zamanın entel abileri ablalarının takıldığı bu eski pastanede verdiğimiz biraz yüksek para bize hiç dokunmadı.bu tarz eski,ünlü yerlere verebildiğimiz paralar bizi sıkıntıya sokmaz.

Mozart bilindiği üzere Viyana'nın ünlü sanatçılarından en bilineni.bu yılda Mozart yılı ilan edildiğinden her yerde resimleri bulunan objelere rastlıyoruz.çikolatadan,bardağa kadar Mozart iliklerinize işliyor.bizim gibi klasik müziğe önyargılı olan toplumlar için sempati oluşturacak,merak uyandıracak kadar vurgulanıyor.vurgulansında zaten.


dünyanın en büyük diye atsam tutar mı bilmiyorum ama kocaman bir orgu bulunan AUGUSTINE KİLİSESİ'ni gezdik.ismini şaşırmamışımdır umarım.gerçekten ne kadar ufak olduğunuzu hissedip 'mum yaksam bu günah dolu ruhumu azıcık temizleyebilir miyim?' diye istemsizce bir eyleme geçebilirsiniz.







Viyana'da BELVEDERE SARAYI önünde buz tutmuş havuzuyla harika gözüküyor.biz rehberden yana çok şanssızdık.allahtan daha evvel buralara gelmiş arkadaşalarımız vardı gruptanda biraz olsun bir şeyler öğrenebildik.

güzel sanatlar müzesini gezdik.başka müzeleride gezmek isterdim ama müzeler pek de ucuz değildi.biraz şehir turu yapıp biraz alış veriş yaptık.


akşam GRINZIG MEYHANELERİ programı vardı.ekstra.başımıza gelecekleri bile bile yine katıldık.çünkü böyle bir geceyi münferit yaşamamızın imkanı yoktu.gündüz ki kadar cesaretimiz olmadı gece.kısacası yine bayıldık 45'er euro.gezimiz ise tahmin ettiğimiz gibi 2.sınıf geçti.neyse ki bizim gibi verdiği paranın karşılığını alamadığının farkında olan insanlarla beraberdikte başımıza geleni bol bol malzeme yapıp aramızda eğlendik.tüm gece fıçılar dolusu ev yapımı şarap içipte içimizden birinin bile sarhoş olmaması çok komikti.

bize bu ekstralarıyla kabus yaşatan tur firması ise PRONTO TUR'dur.sanırım yoğunluktan rehberlikle alakası olmayan bir arkadaşla anlaşmışlar.bizde kurban olduk işte.

Viyana'ya bir daha gelir miyim?Viyanaya hayır bir daha gelmem.ama methini çok duyduğum Viyana yakınlarındaki SALZBURG şehrine mutlaka gideceğiz.

Viyana'dan Prag'a 4 saat otobüs yolculuğla vardık....

Prag gezi güncesinden başımıza gelenleri takip edebilirsiniz.

Hiç yorum yok: