6 Temmuz 2009 Pazartesi

Ata Topraklarında Kiraz Toplamak 4-5 Temmuz 09

sadece gezi fotoğraflarına bakmak isteyenler için link: http://picasaweb.google.com/leylegihavadagorunce/Kucukkabaca09#
 Köyümün lokomotif ürünü kirazdır.her yıl haziranın son haftası yada temmuzun ilk haftalarında başlayan kiraz toplama faaliyeti kirazın çokluğuna göre 10-15 gün sürer.bu dönemde her yörenin hasat zamanının öncesinde,hasat anında ve sonrasında olduğu gibi çok şenliklidir ve tek konu kirazdır.

bu zamanda herkes köyde olur.yıllardan beri görmediğimiz akrabalarımızla görüşürüz.yani kiraz sadece topla sat ürün değil birleştirici,bütünleştiricidir de.eylül ayında elma toplanır.onda da aynı şeyler söz konusudur.

işte ata topraklarının bağlayıcılığıda buradan gelir.şimdi her akrabamın evinin olduğu bir yazlık tatil yeri düşünüyorum.sanırım hepimizin bir arada olabileceği bir zaman dilimi bulmak çok zor olurdu.yani yaz ayı boyunca izniniz ne zaman müsaitse o zaman giderdiniz ve şansınıza kim orada ise onlarla görüşürdünüz.ama konu toprak olunca işte durum öyle olmuyor.yazısı belli olmayan bir randevu defterine adınız geçmekte ve mevsimi geldimi sizi oralara çekmektedir.


her yerde konu aynıdır kiraz ilaçları,kirazı kaça sattın,ne kadar kiraz çıktı,işçi buldun mu?herkes arı gibidir.çalışır.köyümde düğünler falan bu zamanda olur.

bizim ufak kabilemizde kiraz bahçemizde bir araya geldi bu yıl.annem,babam,3 torunları,ablam ve eşim.


kiraz toplama konusunda pek faydamız olmadı.biz şehirlilerin dayanıklılığı onlar gibi olmuyor.aslında çözdüm neden onlar gibi toplayamadığımızı.giderken biz toplama motivasyonuyla değilde yeme ve İstanbul'a sevdiklerimize getirme motivasyonuyla gidiyoruz.sıra sıcakta,yaprakları göğe değmiş kiraz ağacını,yeni geline gerdanlık takar gibi nazik davranarak toplamaya gelince yamuluyoruz.yoksa günde 15 km. yaklaşık 15 kg. yükle dağlarda dolaşan biri mutlaka bir kaç kiraz ağacınıda temizlemesi gerekir.ama biz gerçekten çok verimsiz,ziyan haldeydik.


bari ufak kabilemize börek hizmeti yapalım dedik annemle.annem giydirdi şalvarı,taktırttı baş örtüsünü,oturttu sıcak sacın başına beni.o açtı yufkayı,ben kıyma koyup pişirdim.annem bizim çekirdek kabileyi gözünde nasıl büyütmüşse artık,yaklaşık 15 yetişkinin tıka basa doyacağı kadar börek yaptık.
akrabalarımı görmek,ata topraklarında İstanbul'daki dostlar için kiraz toplamak,yöre şivesini dinlemek,şalvar giymek güzeldi.






Hiç yorum yok: