4 Temmuz 2010 Pazar

Tekrar Van ve Tekrar Tadım Köfte 3-4 Temmuz 10

sadece gezi fotoğraflarına bakmak isteyenler için link:
http://picasaweb.google.com/leylegihavadagorunce/AliILLITadMKofteEdremitVan#
Ağrı Dağı tırmanışı bir yıl evvel planladığımız bir programdı.Ağustosta mı olsun,temmuzda mı olsun? tartışmalarını kış aylarında yapıp,Temuz gezimiz için mart ayında PEGASUS'dan ucuz biletlerimizi aldık.TAMZARATUR ile AĞRI TIRMANIŞI'nın buluşma yerini VAN olarak kararlaştırdık.
23 Nisan'da Van'da 5 kişiydik.o gezimizi de yazdık çizdik.aynı 5'li 1 gün önceden gelip gidemediğimiz yerlere gidip,inci kefali için sözleştiğimiz TADIM KÖFTE sahibi ALI İLLİ'yi ziyarete gidecektik ki sayımız 5 kişiden 7'ye sonra da 9'a çıktı.Ülkü Mardin'den,Cevdet Rize'den gelince 11 kişi olacağız.2 kişide misafirimiz var.olduk mu sana VAN 13'LÜSÜ.
konaklama,transfer,yeme/içme önceden planlanmalı ki zamanımız boşa gitmesin.konaklama işini Nilüfer ve Nurgül öğretmenevi olarak ayarladı.yemek işinide biz ALİ ABİYLE görüşüp ayarlayacaktık.yola çıkmadan 1 gün evvel ALİ ABİYLE konuşup inci kefali planı yapacaktık.İstanbul'dan aradım.ALİ ABİNİN telefonu değişmiş.bilinmeyen numaraları aradım yine yok.taktık ona bir türlü ulaşacağız.inci kefali olmazsa TADIM KÖFTE EVİ'nde akşam yemeği yiyeceğiz.
müessesedeki köfteleri eşi yapıyor.halis ev köftesi yiyorsunuz burada.Van havaalanında plan yapıp 3 kişi TADIM KÖFTE EVİNE gitme,kalan 6 kişininde öğretmenevine gidip eşyalarını yerleştirip diğerleriyle buluşup TADIM KÖFTE'ye gelmesini kararlaştırdık.
gün akışında hızla ilerledi.Ali abi gittiğimizde mekanda yoktu koştu geldi duyunca.mekan nisan ayından beri değişmiş.yazlık mekanına taş döşemiş,üzerine gölgelik yaptırmış.
arkadaşlar gelene kadar sohbet ettik.Ali abi çok değişik biri.tam bir proje insanı.inci kefali yiyebilir miyiz?yasak kalktı mı? falan diye konuşurken o kafasında projeler geliştirmiş bile.'sizi bizim bahçeye götüreyim orada yiyelim' dedi.'yok abi kalabalığız,zahmet olmasın' desek de ikna edemedik.bir kaç yeri arıyıp inci kefali siparişi verdi bile.
bir süre sonra da 'durun eşime söyliyim de size ayranaşı çorbası yapsın' dedi.biz aynı direnci göstersek de o çoktan karısını aramış bizden bahsediyordu bile.
durdu durdu bir de odun ateşinde çay yaparız dedi.o vakit Ali abiye teslim ettik kendimizi.
akşam yemeğinde görüşmek üzere diyip arkadaşlarımızla buluşup AHDAMAR ADASINA gittik.
nisanda yüzme fırsatı bulamadığımız adada bu sefer ilk iş olarak daldık sodalı sularına.suyu vücudunuzda kaygan,yağlımsı bir tabaka hissi veriyor.içinde gözlerinizi açarsanız yanabilirsiniz.çıktıktan sonra üzerinizdeki sular kurumaya başlar başlamaz kara sinekler vücudunuza hücum ediyor.sanırım dertleri vücudumuzda kalan soda.
aslında göle çevresinden istediğiniz yerden girebilirsiniz.yasak yok.fakat Türkiye'nin heryerinde olduğu gibi göl çevresinde istenen temizliği görmek mümkün değil.ada bir parça daha temiz.bir de gelip gidenler yediği içtiği şeyleri çevreye atmasalar.
VAN 13'LÜSÜ olarak AHDAMAR'dan ayrıldık.
Ali abi'de 'geliyormusunuz? mangalı yakıyorum' diye aradı.TADIM KÖFTE'ye gidip evin tarifini aldık.Ali abinin bahçesi,cennet bahçesi gibi.
dut ağaçları altında soframız hazırlanmış,karşıda Van denizi,yanaklarda tatlı bir rüzgar bile var.mangal yanda yanmaya başlamış.tüm ailesiyle yüreğini açmış,sofrasını açmış,evini açmış sıcacık kucaklıyorlar bizi.kimse bunlar kim,ne yapıyorlar burada demeden hoşgeldiniz diyor.onlardan beklediğimiz şaşırmayı biz yaşadık.bu kadar misafir perver,bu kadar açıkelli,sıcak kanlı insanlar var mı hala diye.
bir ara dut ağacını silkeledi Ali abi hepimiz yem yiyen tavuklar gibi çember yapıp,çemberin merkezine doğru yiyerek ilerledik.
Ali abinin eşi ayranaşı çorbasını servis yaptı.nasıl yapıldığından bahsetti.diyecek laf yok güzeldi.
Ali abi pişen İNCİ KEFALİ servisine başladı.hepimiz ilk defa yiyorduk.taze kişniş otu,taze soğan ile güzel gidiyor.hiç göl balığı gibi değil.çok kılçığı yok ve kılçığı ifrazatı etinden çabuk ayrılıyor.
ali abi ve Suna abla tam birbirini bulmuş.van otlu peynirinden bahsediyoruz hop Suna abla elinde otlu peynir ve çökelek olarak bildiğimiz Van'da cacık denilen tabaklarla geliyor.
nisan seyahatimizde bir bardak çay içelim yola tekrar devam ederiz diye girdiğimiz sıradan bir yerdi TADIM KÖFTEEVİ.şimdi ki manzaraya bak Ali abinin ailesi olduk.bizim grupta o gün tanıdığım insanlar bile kendi evlerinde gibiydi.ailecek unuttuğumuz değerleri bize hatırlattılar.
odun ateşinde çayı hazırlarken kimimiz uzanıp yıldızları seyrettik,kimimiz sohbet ettik.huzur herkesin içine işledi sanırım.
tüm aile kopmadan iç içe.Ali abinin kardeşleri,kardeşlerin ailesi,torunlar iç içe.duyan hoşgelmişsiniz diyor.biz bu geceyi unutamayız.çaylarıda içtikten sonra ayrılık vakti, içlerinden birini askere,okula yolcular gibi uğurladılar bizi.'cuma Ağrı dönüşü size güveç yapacağım' dedi sürekli.'önceden haber verin ama.böyle güveç yememişsinizdir' dedi.
biz akşam yemeği yiyebileceğimiz güzel bir mekan ayarlarken,onlar hiç bir karşılık beklemeden bizi ağarladı.
umarım günün birinde bizde onlara böyle güzellikler yaşatabiliriz.VAN gezimizde niyetim TADIM KÖFTE'yi anlatmaktı.biraz İLLİ ailesinin yüreğini anlatmış oldum.varın TADIM KÖFTENİN lezzetini siz düşünün artık...

Hiç yorum yok: