19 Ekim 2009 Pazartesi

İstanbul'da Uzun Bir Gün 18 Ekim 09

sadece gezi fotoğraflarına bakmak isteyenler için link:
http://picasaweb.google.com/leylegihavadagorunce/AvrasyaMaratonuVeDevam#


Avrasya Maratonunda elimizden geleni yaptık ama beklediğimiz sonucu alamadık.teselli olarak İstanbul Boğazı2nın güzel havasını ciğerlerimize bayram ettirircesine içimize çektik.
o kadar yürümüşüz ki bir ara Batuhan sizinle bir daha bir yere gelmeyeceğim diye isyan etmeye başlamıştı.az yağmurlu havada dilelrmiz dışarda,bir bardak çayın hasretiyle yıldız parkındaki kır kahvesine zor attık kendimizi.yağmur dinene kadar 2-3 saat kır kahvesinde pinekledik.
Cevdet aradı.haydi dışarı çıkalım diye.sabahın 7'sinden beri dışarda olan bizler için yeni bir teklif değil bu.haydi buluşalım dedik.voltranı oluşturan parçalar gibi 6 kişi olan grubumuz Cevdet,Ülkü ve Murat'ında katılmasıyla genişledi.
arabaları Karaköy'deki kapalı otoparka bırakıp,ne zamandır gitmek için planlar yapıp gidemediğimiz Süleymeniye'deki kurufasülyeci KANAAT LOKANTASI'nda kuru fasulye,pilav,turşu ziyafeti çekmeye karar verdik.Sirkeci alt geçitinde Cevdet el kuklalarından aldı.viyklata viyklata geldik Süleymaniye'ye.
hava dışarıda oturacak kadar güzeldi.Süleymaniye'nin atmosferi zaten insanın iştahını epeyce açıyor.
imrendirici görüntüsünden olsa gerek kurufasulye tepsisini görünce sanki masaya vali gelmiş gibi sandelyelerimizden doğrulduk.
Cevdet yeni arkadaşına da kurufasulye ikram etmeyi ihmal etmedi
kabak tatlısı dolabındaki tabaklar bitmeden acele edip siparişimizi vermemiz lazım.
bol cevizli kabak tatlısına kim hayır diyebilir ki.tok olsanız bile midenizde o kendi yerini mutlaka açar.
kırmızı karıncalar gibi gelen herşeyi silip süpürdük.biraz insan işi yemek lazım.
gün hala bitmedi.arabayı Karaköy'e bıraktığımız için geldiğimiz yolu tekrar yürüyüruz.İstanbul sarhoşlarıyla geceye çoktan başlamış.
Karaköy limanına yanaşmış dudakları şehvet dolu geminin ışıkları her yeri aydınlatıyor.
o da ne.tam arkadaşlardan ayrılacağız limanın yanı başında Gayda İstanbul konseri var.
kültürlerin buluşması hanlar ve pasajlar şenliği
kapsamındaki konsere ayarlasak yetişemeyiz.
iyi denk geldi.gayet şenlikli bir hava var.biraz takılmaya karar verdik.


horoz ölür gözü çüplükte kalır misali gözümüz hala balık ekmekte.
yuh be kardeşim konserde bitti haydi eve.
'sabah 07:00'den akşam 22:00'ye kadar karış karış gezdin İstanbul'u,evde ütü,çamaşır bekliyor' diye kendimi azarladım içimden.ama içimdeki diğer benden karşılık gecikmedi.'oh olsun iyiki de gelmiş,gezmiş,yemişim' diye...

Hiç yorum yok: